OKUYUCULARA NOT:

Bu blogta yayınlanan Telif-Tercüme'ye ait çeviri ve orijinal yazıları (doğal olarak çevirisi yapılmış olan ve kaynak gösterilen ingilizce orijinal yazıları değil) istediğiniz her ortamda çoğaltabilir, yayınlayabilir ve değiştirebilirsiniz.
Kaynak göstermek özü itibariyle ahlaki, öznel bir tercihtir; gösterirseniz sevinir, göstermezseniz üzülmeyiz.
Bilgi -içeriği ve düzeyi ne olursa olsun- ; hele kamuya sunulmuşsa, mülkiyete konu olacak birşey değildir, paylaşıldıkça anlamlıdır ve bu güneş altında yeni hiçbirşey yoktur.
İçerik çalma diye birşey en azından bu blog için geçerli değil; gönüllü olarak verilmiş birşeyin alınması durumunda hırsızlık söz konusu olabilir mi?
Görülen lüzum üzerine duyurulur.

5 Nisan 2008 Cumartesi

Çevreciler Çanakkale'deydi, Gençler Neredeydi?


Çevreciler Çanakkale'deydi, Gençler Neredeydi?


Bugün, 5 Nisan 2008, Kazdağı'ndan Munzur Dağı'na çevreye duyarlı tüm insanlar Çanakkale'de buluştu.
"
Altıncı Filo"ya karşı örgütlü bir karşı duruş sergilendi. Konuşmacılar siyanür ile altın aranmasına, dağların delik deşik edilmesine, toprakların bazılarına peşkeş çekilmesine karşı ateşli konuşmalar yaptılar.

Bir siyasetbilimci olarak beni bunlar pek fazla ilgilendirmedi. Doğal ve olması gerekenlerdi bunlar.
Beni ilgilendiren altta çektiğim fotoğraftı:



Bayramiç'in Evciler Köyünden kalkıp mitinge gelen teyzemin yüz ifadesine bakar mısınız?
Ne görüyorsunuz?

Benim o kararlı, inanmış ve ciddi ifadeden gördüğüm
altıncı filonun tasını tarağını toplayıp gideceğidir.

Peki taşıdığı pankarttaki ifadede ne görüyorsunuz?

Masumiyet...

Hem masum, hem kararlı hem de haklı iseniz eninde sonunda kazanacaksınız demektir.

Peki özellikle kuzey Ege'nin her tarafından gelip alanı dolduranların yaş ortalaması kaç idi sizce?
40-50 civarı.

Gözlerim gençleri, kulaklarım gençlerin ateşli sloganlarını aradı boşuna.
Yoktular...
diyebileceğim kadar azdılar.

Sloganlar yukarıda gördüğünüz teyzeler ve amcalar tarafından sesleri çıktığınca atılabildi.
Ama gençler yoktu.
Dönüşte kahve ve lokallere baktım şöyle bir. Üniversiteli gençler çay ve bira içip kağıt oynuyor, laklak yapıyorlardı.

Utanmadan.

Miting alanındaki bir pankartta yazıldığı gibi, insanlar 60-70 yaşlarındaki "
Analarını da alıp" gelmişlerdi yağmur altındaki mitinge.

Çocuk ve torunlar ise sıcak ortamlardaydılar, gelmekte olan
karakışın ve bu karakıştan en fazla zarar göreceklerin başında olduklarının farkında olmadan.

Karakış çok yaklaştı arkadaşlar...

Odun-kömür aldınız mı?

SON YAZILAR / RECENT POSTS