OKUYUCULARA NOT:

Bu blogta yayınlanan Telif-Tercüme'ye ait çeviri ve orijinal yazıları (doğal olarak çevirisi yapılmış olan ve kaynak gösterilen ingilizce orijinal yazıları değil) istediğiniz her ortamda çoğaltabilir, yayınlayabilir ve değiştirebilirsiniz.
Kaynak göstermek özü itibariyle ahlaki, öznel bir tercihtir; gösterirseniz sevinir, göstermezseniz üzülmeyiz.
Bilgi -içeriği ve düzeyi ne olursa olsun- ; hele kamuya sunulmuşsa, mülkiyete konu olacak birşey değildir, paylaşıldıkça anlamlıdır ve bu güneş altında yeni hiçbirşey yoktur.
İçerik çalma diye birşey en azından bu blog için geçerli değil; gönüllü olarak verilmiş birşeyin alınması durumunda hırsızlık söz konusu olabilir mi?
Görülen lüzum üzerine duyurulur.

11 Kasım 2008 Salı

Flickr Arama Araçları


Flickr Arama Araçları

Aşağıdaki yazı makeuseof.com sitesindeki 16 Flickr Search Tools That Are Fun to Use ve Handy archive sitesindeki Distinguished Websites about Image Searching on Flickr adlı makalelerden özetlenmiştir:

Renklerle arama araçları:

Flickr Color Selectr
Multicolr
Retrievr

Konuya göre arama araçları:

Tiltomo

Etiketlere göre arama araçları:

Pimpampum
Findr
PiciShare
Airtightinteractive.com

Creative Commons ölçütlerine göre arama:

Compfight
FlickrStorm

Rasgele arama araçları:

Photoree
Flickriver
Girls on Flickr

6 Kasım 2008 Perşembe

Global Krizden Sonra Çıkarılacak Yeni Dolar


Global Krizden Sonra Çıkarılacak Yeni Dolar



Çıkarılması düşünülen yeni Dolar aşağıda:



................................Yeni Amerikan Doları....................

Kaynak: http://www.villiard.com/blog/nouveau-dollar-americain

Obama ve Çevre Sorunları


OBAMA'NIN ÇEVRE SORUNLARI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ


Sloganı değişim olan Obama A.B.D başkanı olarak seçildi.

Seçim propagandası sürecinde yaptığı konuşma ve açıklamalarla McCain'in mevcudu sürdürmeyi amaçlayan statükocu yaklaşımını ezen ve bunun da sonucunu alan Obama çevre korumacılarının ve çevreye duyarlı yatırım yapmak için sıranın kendilerine gelmesini bekleyen "yeşil" işadamlarının beklentilerini karşılayabilecek mi
acaba?



Tercüme etme şansını henüz yakalayamadım, ama bir blogta bulduğum konu ile ilgili derlenmiş yazıları güncelliği açısından hemen paylaşmak istedim.

Yazıların derlendiği blog: Environmentally Friendly Business
Yararlanacağınızı sandığım yazılar işe şöyle:

* Canada sees common ground with Obama on environment
Kaynak: Reuters
* The Restoration of American Environmental Leadership
Kaynak: MarketWatch
* How green will president Obama be?
Kaynak:New Scientist
* Where Obama stands on the issues
Kaynak: A.P.
* Obama the only winner when it comes to the environment
Kaynak: Business Green
* The Obama White House – what can green business expect?
Kaynak: Business Green

8 Mayıs 2008 Perşembe

Kaç Dur, Nereye Kadar?


KAÇ DUR, NEREYE KADAR?

David Gilmour'ın "On An Island" albümü geçti elime. Dinlerken kapağına takıldım:



Sonra kaçış düşüncesi geldi. Kalabalıktan, yozluktan, çürümüşlükten kaçış.

D.H.Lawrence'ın "Adaları Seven Adam"ını düşündüm, hani kaçıp bir adaya yerleşen ve yapamadıkça daha küçük bir adaya yerleşen...

Sonra
Bedri Rahmi'nin bir şiiri:

BENİ DE GÖTÜRÜN
Kocaman geminizde bana da avuç içi kadar
Bir yer verin!
İçimi bir keten gibi örüp size vereyim
Hasır masalarınızın üstüne serin
Beni de götürün
Beni de götürün yolcular
Toprak gibi çatlayan dudaklarımı
Arzu çeşmelerinde ıslatayım
Beni de götürün yolcular
Yeşeren yüreğimi söküp önünüze atayım,
Beni de götürün yolcular
Dişlerimi Çin'de, saçlarımı Buhara'da satayım,
Kulunuz olayım, yolcular, köleniz, götürün!
Çok uzaklardaki yıldızlı geceler
Yirmi beş yaşına masal söylemesini bilirler
Çok uzakların güzel olduğunu bana onlar söylediler.
Size yıldızlarımın bütün masallarını söylerim
Beni de götürün
Denize beyaz bir gül düştü
O gül niçin denize düştü size söylerim.
O gülü alıp size veririm
Beni de götürün.

Bedri Rahmi Eyuboğlu


Sonra başka bir laf geldi aklıma, kimin söylediğini bilmediğim:
Özgürlük gitmekte değil,
geri dönmemekte...

Ama Kavafis sanki noktaladı olayı:

KENT
"Dedin, "Bir başka ülkeye, bir başka denize gideceğim.
Bundan daha iyi bir başka kent bulunur elbet.
Yazgıdır yakama yapışır neye kalkışsam;
ve yüreğim gömülü bir ceset sanki.
Aklım daha nice kalacak bu ülkede.
Nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam
hayatımın kara yıkıntıları çıkıyor karşıma,
yıllarımı kıydığım boşa harcadığım."
Yeni ülkeler bulamayacaksın, başka denizler
bulamayacaksın.


Bu kent peşini bırakmayacak. Aynı sokaklarda
dolaşacaksın. Aynı mahallede yaşayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Bu kenttir gidip gideceğin yer. Bir başkasını umma,
Bir gemi yok, bir yol yok sana.
Değil mi ki hayatını kıydın burada.
bu küçük köşede, ona kıydın demektir bütün dünyada.


Diyorsun ki, bir başka ülkeye,
bir başka denize gitmek istiyorum ;
bundan daha güzel bir başka kent vardır kuşkusuz,
ama kötü yazgım peşimi bırakmaz ne yapsam,
ve kalbim gömülü bir ceset sanki burada.
Ruhum daha ne kadar katlanacak bu çoraklığa
nereye çevirsem yüzümü, nereye baksam
hayatımın kara yıkıntıları çıkıyor karşıma
bunca yıllarımı boşa tükettiğim şu ülkede..?

Yeni bir ülke bulamazsın, arama;
bulamayacaksın başka denizler de;
nereye gitsen bu kent ardından gelecek senin,
aynı sokaklarda dolaşıp duracaksın yine,
aynı hep aynı mahallede yaşlanacaksın,
aynı hep aynı evlerde ağaracak saçların
ve dönüp bu kente geleceksin sonunda;
yanılma sakın, bir başka şey umma,
seni bekleyen bir gemi yok, bir çıkar yolun yok...
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte
öyle kıydın demektir ona, bütün yeryüzünde."

K. KAVAFİS

7 Mayıs 2008 Çarşamba

Çatlaklar Üzerine


Çatlaklar Üzerine

"Çatlaklar kutsaldır, çünkü içeri ışık sızdırırlar."

Herşeyin sıradan, normal, doğal karşılandığı bir ortamda
yaşamaya alıştırıldık.

Sıradışılık korkutuyor artık bizi,
sözüm meclisten dışarı, gençleri.

Tepki göstermemiz gereken birçok şeyi görmezlikten geliyoruz.
Tepki gösterenleri, aykırı düşüncelere sahip olanları
görünce
yanlarından kaçıyoruz vebalı gibi.
Manyak diyoruz, çatlak diyoruz...
Bir masal okudum bugün, çatlak bir testi üzerine mi desem,
çatlak bir adam üzerine mi desem...
İşte masal:

".........
Bir adam, her gün boynuna dayadığı kalın sopanın

iki ucuna asili testilerle dereden su taşırmış evine..
Bu testilerden birinin yan kısmında çatlak varmış...
Diğeri ise hiç kusursuz ve çatlaksızmış ve her
seferinde bu kusursuz testi adamın doldurduğu
suyun tümünü taşır, ulaştırırmış eve.. Ama her zaman
boynunda tasidigi testilerden çatlak olani eve
yarı dolu olarak varırmiş.
Iki sene her gün bu sekilde geçmis. Adam her iki
testiyi suyla doldurmuş ama evine vardığında sadece
birbuçuk testi su kalirmiış...
Tabi ki kusursuz, çatlaksız testi vazifesini
mükemmel yaptiığı için çok gururlaniyormuş...
Fakat zavallı çatlağı olan kusurlu testi, çok utanıyormuş.
Doldurulan suyun sadece yarısını eve ulaştırabildiği
için de çok üzülüyormuş.

İki yılın sonunda bir gün, görevini yapamadiığını düşünen
çatlak testi, ırmak kenarında adama söyle demiş:
"Kendimden utanıyorum. Şu yanımdaki çatlak nedeniyle,
sular eve gidene kadar akıp gidiyor.."

Adam gülümseyerek dönmüş testiye;
"Göremedin mi?
yolun senin tarafında olan kısmı çiçeklerle dolu. Fakat
kusursuz testinin tarafinda hiç yok.

Çünkü ben başından beri senin kusurunu, çatlağını
biliyordum.. Senin tarafına çiçek tohumlari ektim.
Ve hergün o yolda ben su taşırken, sen onları suladın..
İki senedir o güzel çiçekleri toplayıp, masamı süslüyorum.
Sen kusursuz olsaydın, o çatlağın olmasaydı, evime
böyle güzellik ve zarafet veremeyecektim" diye cevap vermiş...
...........
..........."
Can Dündar

Şimdi soru şu:
Testi miydi çatlak olan,
yoksa adam mı çatlaktı?

Yoksa...
Yoksa biz çatlamadık da kırılıp bin parça mı olduk?

1 Mayıs 2008 Perşembe

Çevrimiçi Bedava Foto Editörleri

ÇEVRİMİÇİ BEDAVA GÖRÜNTÜ ve FOTO EDİTÖRLERİ

Bazı işleri Photoshop ile niye yaptığınızı kendi kendinize sorduğunuz olmuyor mu?
Vakit kaybı...
Halbuki çevrimiçi ulaşılabilecek bir çok görüntü - fotograf editörü var.
Aşağıda çeşitli sitelerden derlenmiş Flash, Flex, Ajax ve Java tabanlı foto editörlerinin listesini bulacaksınız.

72Photos

Adobe Photoshop Express

Aviary

FotoFlexer

FlauntR

LunaPic

Mixbook

MyImager

Mypictr

OnlinePhotoTool

Picnik

Picture2Life

Pic Resize

Pikipimp

Pixelmator

Pixer.us

Preloadr

rsizr

Scrapblog

Sprout

Splashup

SlideRocket

Snipshot



Aşağıdaki sitelerden derlenmiştir:

TechCrunch
Creating Online
Visual-Blast Media
Masternewmedia

5 Nisan 2008 Cumartesi

Çevreciler Çanakkale'deydi, Gençler Neredeydi?


Çevreciler Çanakkale'deydi, Gençler Neredeydi?


Bugün, 5 Nisan 2008, Kazdağı'ndan Munzur Dağı'na çevreye duyarlı tüm insanlar Çanakkale'de buluştu.
"
Altıncı Filo"ya karşı örgütlü bir karşı duruş sergilendi. Konuşmacılar siyanür ile altın aranmasına, dağların delik deşik edilmesine, toprakların bazılarına peşkeş çekilmesine karşı ateşli konuşmalar yaptılar.

Bir siyasetbilimci olarak beni bunlar pek fazla ilgilendirmedi. Doğal ve olması gerekenlerdi bunlar.
Beni ilgilendiren altta çektiğim fotoğraftı:



Bayramiç'in Evciler Köyünden kalkıp mitinge gelen teyzemin yüz ifadesine bakar mısınız?
Ne görüyorsunuz?

Benim o kararlı, inanmış ve ciddi ifadeden gördüğüm
altıncı filonun tasını tarağını toplayıp gideceğidir.

Peki taşıdığı pankarttaki ifadede ne görüyorsunuz?

Masumiyet...

Hem masum, hem kararlı hem de haklı iseniz eninde sonunda kazanacaksınız demektir.

Peki özellikle kuzey Ege'nin her tarafından gelip alanı dolduranların yaş ortalaması kaç idi sizce?
40-50 civarı.

Gözlerim gençleri, kulaklarım gençlerin ateşli sloganlarını aradı boşuna.
Yoktular...
diyebileceğim kadar azdılar.

Sloganlar yukarıda gördüğünüz teyzeler ve amcalar tarafından sesleri çıktığınca atılabildi.
Ama gençler yoktu.
Dönüşte kahve ve lokallere baktım şöyle bir. Üniversiteli gençler çay ve bira içip kağıt oynuyor, laklak yapıyorlardı.

Utanmadan.

Miting alanındaki bir pankartta yazıldığı gibi, insanlar 60-70 yaşlarındaki "
Analarını da alıp" gelmişlerdi yağmur altındaki mitinge.

Çocuk ve torunlar ise sıcak ortamlardaydılar, gelmekte olan
karakışın ve bu karakıştan en fazla zarar göreceklerin başında olduklarının farkında olmadan.

Karakış çok yaklaştı arkadaşlar...

Odun-kömür aldınız mı?

16 Mart 2008 Pazar

Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final Kuralarından sonra Yarıfinal ve Final Kuraları da Basına Önceden Sızdı!


İŞTE SORUŞTURMACI VE ARAŞTIRMACI
BLOGÇULUK !

Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final Kuralarından sonra Yarıfinal ve Final Kuraları da Basına Önceden Sızdı!


"Cuma günü yapılan kura çekiminden yaklaşık 1,5 saat önce bir gazetenin internetteki forum sayfalarında, İngiliz bir kullanıcı Şampiyonlar Ligi çeyrek final kuralarını önceden bildirmiş ve bundan ötürü bahis şirketlerinin konuyla ilgili tüm bahisleri durdurduğunu yazmıştı.

Kura sonucunda, söz konusu kullanıcının önceden yazdığı eşleşmelerin aynen gerçekleşmesi üzerine gözler UEFA'ya çevrildi."
Kaynak


Telif Tercume soruşturmacı ve araştırmacı blogçuluk ilkesinden vazgeçmeyerek elde ettiği bilgileri sizlerle paylaşmaktan gurur duyar.

İşte yarıfinal ve final kura çekimleri:

YARIFİNAL:

Fenerbahçe - Arsenal
Barcelona - M.United

FİNAL:

Fenerbahçe - Barcelona

Telif -Tercüme bu haberin niteliğinden dolayı -
sadece bu seferlik- kaynak açıklayamamakta ve bu durumun siz ziyaretçiler tarafından anlayışla karşılanacağını umut etmektedir.

8 Mart 2008 Cumartesi

iTunes Addons / iTune Ekyazılımları


iTune Addons / iTunes Ekyazılımları


Below is the list of most popular addons which will improve your iTunes capabilities:
iTunes popüler ekyazılımları listesi:

SimplifyMedia

Foxy Tunes

iTunes Sync

iTunes Library Updater

Playlist Vault

Nutsie

iGain

Moody

G Force

Bit-tunes (Top Albums)

TheFilter

iSproggler

Stanford on iTunes


Sources and more addons/ Kaynaklar ve başka iTunes ekyazılımları

Helpero.com
Makeuseof.com
Mashable.com
Maccapper.com

Telif-Tercümedeki ilgili yazılar
iPhone
iTunes

Very Special Soyunanlar - Giyinenler


Havalar Very Special Isınıyor, Üzerindekileri Çıkarmak İsteyen İsteyene

Avrupa'da yılın Maliye Bakanı seçilen Kemal Unakıtan ödülünü alırken eşi Ahsen Unakıtan, "Ben de rabbime teşekkür ediyorum. Böyle 'very special' (çok özel) bir eşim olduğu için, bana böyle bir eş nasip ettiği için" dedi. Kaynak

Aşağıdaki beyanlar tarih sırası iledir:

1-)
Ahmet Çakar, sarı-lacivertli takımın turu geçmesinin çok zor olduğunu belirterek, ''Fenerbahçe turu geçsin bikini giyeceğim'' dedi. Kaynak

2-)
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Kuzey Irak’a kara harekatıyla ilgili brifing verdi; operasyonun başlangıç ve bitişiyle ilgili ABD’nin etkisi olduğu iddiası için “İspatlasınlar, üniformamı çıkarırım” dedi. Kaynak

3-)
Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın "Çekilmede ABD etkisi varsa üniformamı çıkarırım" sözünün bir benzeri de Başbakan Erdoğan'dan geldi."Tüm bu açıklamaların dışında kimse bizi ABD'den talimat alan olarak değerlendiremez. Biz de siyaset elbisesini çıkartırız." Kaynak

Bu ilk tur.
Bitti gibi görünüyor, zira ikinci tur başladı:

1 / 2 )
Usta yorumcu, "Sözlerim espiriden ibaretti." dedi. Kaynak

2 / 2 )
???
Very special açıklama beklemedeyiz...


3 / 2 )
???
Very special açıklama beklemedeyiz...

3 Mart 2008 Pazartesi

İndirilebilir Kelime Oyunları


İndirilebilir Kelime - Sözcük Oyunları

1- İndirilebilir Scrabble Oyunları

Scrabble Rack Attack
( bilgi al - indir )

Scrabble 2
( bilgi al - indir )

Scrabble Blast!
( bilgi al - indir )

2- İndirilebilir Çapraz Bulmaca Oyunları

Griddlers Deluxe
( bilgi al - indir )

Word Emperor
( bilgi al - indir )

Mega Flexicon
( bilgi al - indir )

Word Mojo Gold
( bilgi al - indir )

3- İndirilebilir Değişik Kelime Oyunları

Word Juice
( bilgi al - indir )

The Great Wall of Words
( bilgi al - indir )

Bookworm Deluxe!
( bilgi al - indir )

Super Text Twist
( bilgi al - indir )

Türkçe Çevrimiçi Kelime Oyunları

Kelimatör
Oyunus
Laf Cambazı

Kaynaklar ve ilgili bağlantılar:

Scrabble in Blogosphere
Terra Game
Türkçe Scrabble Topluluğu
Türkçe Scrabble Yahoo Grubu
Scrabble Resmi Sayfası

Telif-Tercüme'de konu ile ilgili yazılar:

40 Free iPhone Games / 40 Bedava iPhone Oyunu
TopTen Free iPhone Word Games / iPhone İcin Bedava Kelime Oyunları

2 Mart 2008 Pazar

Google Adsense Gizlilik Sözleşmesi

İngilizce Google Adsense Gizlilik Sözleşmesi ( Privacy Policy ) Hazırlayalım

Biliyorsunuz, Google Adsense "Şart ve Koşullarını"
( Google acaba türkçe bilen birini istihdam etmekten aciz mi?) değiştirdi.

Bunu
Google Adsense Sözleşmesinde Yenilikler adlı yazıda bildirmiştim. "Adsense yayıncılarının sitelerinde kullanıcıların, ziyaretçilerin açıkça görebileceği şekilde reklamların çerez ve ağimleri (cookies / web beacons) aracılığıyla bilgi topladığını belirtmelisiniz" demiştim.

İngilizce blogları / siteleri olanların, Google Adsense tarafından yayınlanması zorunlu tutulan Gizlilik Sözleşmesi'ni ingilizce nasıl formüle etsem diye uğraşmalarına gerek yok.

İki basit yol var bunu kolayca halletmek için:

1- To The Pc kendi "Privacy Policy" sayfasını herkesin kullanımına açıyor. ( Telif hakları sempatizanlarının kulakları çınlasın !)

"You can use Techno Life Privacy Page (make sure you change website name and contact info)!"
Kaynak

Kendi bilgilerinizi ekleyip kullanabileceğiniz yazıya buradan erişebilirsiniz.

2- Yok "ben kendi işimi kendim yaparım" derseniz, sizi "The DMA's Privacy Policy Generator"a alalım.



Yukarıda bir bölümünü gördüğünüz uzunca bir formda size uyan maddelere çentik atarak ve bazı gerekli bilgileri girerek kendinize özel bir "Gizlilik Sözleşmesi"ni ingilizce olarak elde edebilirsiniz.

Kolay gelsin.


Telif-Tercüme'deki ilgili yazılar:

Google Adsense Sözleşmesinde Yenilikler

1 Mart 2008 Cumartesi

Çeviri, Sözlük ve Kaynaklar


Bilişim Sözlük ve Kaynakları
- Türkçe ve Bilişim -


En son
Google Adsense Sözleşmenizi Yenilediniz Mi? yazısını yazarken ana metinde geçen "
web beacon" ı nasıl çevireceğimi bilemedim; aradım, bulamadım.

Ağimi
diye uydurdum. İhtimal daha önce de kullanılmıştır. Ben rastlamamıştım.

Zaman zaman sadece bir kelimenin türkçesini bilmediğimden ve kavramın neye karşılık geldiğini de bilemediğimden yazıya küsüp o yazıyı çevirmekten vazgeçiyorum. (küsüp yazmamak son trend galiba, farkına varmadan ben de katılmışım!)

Kültür emperyalizmine ilkokul sonundan itibaren yoğun bir şekilde maruz kalmış birinin geliştirebileceği tepkilerden biri olan itiraz etme alışkanlığım ( diğeri kabuldür), çok eskilerden beri ya yeni kelimeler türetmeye (uydurmaya da denilebilir, dilbilim konusunda akademik olarak eğitilmedim), ya da mevcut eski osmanlıca kavramları kullanmaya yönlendirdi beni.

Bugün isterdim ki bilişim konusunda ve dilbilim konusunda yeterince donanımlı olayım.

Değilim...

Cılız ama desteklememiz gereken çabalardan bahsedeyim:
Türkiye Bilişim Derneği'nin TBD BİLİŞİM TERİMLERİ KARŞILIKLAR SÖZLÜĞÜ'nden yararlanıyorum.

"Web beacon" yok mesela bu sözlükte. Zaten olamaz: "w" harfi yok yahu sözlükte!
Ben mi bulamadım diye defalarca bakındım, bulamadım. Yine de suçu kendimde buluyorum: Ben görmemişimdir...

Türk Dil Kurumu'nun Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü de alanımızda işe yaramıyor.

Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu ise kullanım zorluğu dışında daha işe yarar bir araç.

Pusula'nın Bilişim Sözlüğü indirilebilir bir uygulama. www.bilisimsozlugu.com/ adresinden indirebilirsiniz.

Bilişim Kulübü üyelerinin hazırladığı Ekşi Sözlük tadında bir sözlük var. Adresi.

Nadiren de olsa
www.bilisimterimleri.com
www.aydesign.net/bilisimsozlugu.htm
adreslerindeki sözlüklerden yararlanıyorum.

Yabancı kaynaklara gelince:
Webopedia en sevdiğim. "Web beacon" mı merak ediyorsun? Yaz, anlatsın sana. Türkçesi yoksa uydur bir kelime.
ODLIS — Online Dictionary for Library and Information Science kullandığım diğer sitelerden.

Bir sürü referans sitesi ve çevrimiçi kütüphane adreslerine ulaşmak için ise bu adreslerden yararlanıyorum. Hepsi birarada.

Yukarıda verdiğim bağlantıların çoğunu, hatta benim bilmediklerimi de bildiğinizi biliyorum.
Ama pek yararlanmadığımızı da.

Yeni gelişmeleri izleyen arkadaşlarımdan ricam karşılığı henüz bulunmamış bir terim ile karşılaştıklarında hemen, hiç duraksamadan, ilk yazılarında türkçe bir kelime uydurmalarıdır. Zira bu işi yapmak için görevli olanlar, bazı kurum ve derneklerde kendilerine yer kapmış dil bilginlerimiz uyuyorlar. Karamanoğlu bilmemkim beyde kalmışlar, belirli günlerde ahkam kesmek olarak algılamışlar işlerini.
Üstelik iş çok kolay çünkü türkçe:

" Dünya'nın en büyük dili ve en üretken dili ve bilimin her dalına yetecek, bütün terimleri türetme kabiliyeti olan başlıca dil, matematik gibi dil."
(Hedef Türkiye, Oktay Sinanoğlu, s.61)



Y.S.A.G. Telif haklarına düşkün arkadaşlarım için üzgünüm; türetilen kelimeleri türkçeye armağan etmiş sayılırsınız, başkaları kullandığında kapik değil sadece keyif alabilirsiniz...

Y.S.A.G.= Yazdıktan Sonra Aklıma Gelen

29 Şubat 2008 Cuma

Google Adsense Sözleşmesinde Yenilikler


Google Adsense Sözleşmenizi Yenilediniz Mi?


Hesaplarını kontrol etmek için Google Adsense sayfasına girenlerin karşısına uzun ve tedirgin edici bir sözleşme çıkıyor. Çoğumuzda adsensefobi olduğundan ilk tepkimiz biraz gerilmek oluyor, "yahu ben masumum, valla ihlal etmiyorum artık, ...." gibi düşünceler geçiyor aklımızdan.
Araştırdığım kadarıyla tedirgin olunması için bir sebep yok gibi görünüyor.

Değişiklikler iki ana başlık altında toplanıyor:
1- Gizlilik politikasındaki değişiklikler
2- Yeni ürünler ve özellikleri


1-)

"Reklamların web sitenizde sunulması sırasında üçüncü kişilerin, kullanıcılarınızın web tarayıcısı üzerine cookie yerleştirebileceğini ve bunları okuyabileceğini veya bilgi toplamak amacı ile web işaretleri kullanabileceğini açıkça ifşa eden, uygun bir gizlilik politikanızın olması ve bu politikaya uymanız gerekmektedir. Gizlilik politikanızın, cookie yönetimi için kullanıcı seçenekleri hakkında bilgi içermesi gerekmektedir." Kaynak

Yani bu çeviriyi tekrar çevirirsek diyor ki: Sitenizde kullanıcıların, ziyaretçilerin açıkça görebileceği şekilde reklamların çerez ve ağimleri (cookies / web beacons) aracılığıyla bilgi topladığını belirtmelisiniz.

Bu kuralın geçenlerde Avrupa Birliği ülkelerince kabul edilen internet üzerinden bilgi toplama ile ilgili yasal bir düzenlemeden kaynaklandığı belirtiliyor. Kaynak
Ayrıca, DoubleClick'in bilgi toplamasıyla da ilişkilendiriliyor.
Yasal düzenleme ile ilgili ayrıntılar için kaynak

2-)
İkinci değişiklik ise özellikle DoubleClick'in Google tarafından satın alınmasına dayandırılıyor.
20 Aralık 2007 tarihinde Federal Ticaret Komisyonu DoubleClick'in Google tarafından satın alınmasına onay vermişti.
Bu değişiklik ile Gadget Ads gibi yeni ürünler geliyor ve bunların fiyatlandırılmasında, ödemesinde ve yönetiminde klasik ürünlere göre değişiklik olacağı belirtiliyor.

Bir de okuyabildiğim tüm yazılarda başka küçük bazı değişikliklerin de olduğu belirtiliyor, ama neler olduğunun üzerinde durulmuyor.

Sonuç olarak; Adsense yayınlayanlarımıza bir iş çıktı. Herkes sitesine reklamların bilgi topladığını yazacak gibi görünüyor.


Kaynak ve ek okumalar:

Google AdSense TM Çevrimiçi Standart Hüküm ve Şartları

Updated Terms and Conditions
Google Updates AdSense Terms & Conditions
AdSense Terms and Conditions Updated
Google AdSense Updated Terms and Conditions
Google Updated Terms and Conditions for its Adsense
All Search Engines Must Bow to the Law

Telif-Tercüme'de:
İngilizce Google Adsense Gizlilik Sözleşmesi ( Privacy Policy ) Hazırlayalım
Telif-Tercüme'de Adsense üzerine yazılmış / tercüme edilmiş yazılar

27 Şubat 2008 Çarşamba

Dizüstü Bilgisayar Mı, Şiir Mi?


Dizüstü Bilgisayar Mı, Şiir Mi?

Google ve Yahoo'da aranıyordum, ( biliyorsunuz artık Gooyaglehoo kullanıyorum ) dizüstü bilgisayarlarla ilgili değişik anahtar sözcükleri.

Yahoo bana bir şiir yolladı uzaklardan:


Kar Kesti Yolu

Kar kesti yolu
sen yoktun
oturdum karşına dizüstü
seyrettim yüzünü
gözlerim kapalı

Gemiler geçmiyor
uçaklar uçmuyor
sen yoktun
karşında duvara dayanmıştım
konuştum, konuştum, konuştum
ağzımı açmadan

Sen yoktun
ellerimle dokundum sana
ellerim yüzümdeydi.

Nazım Hikmet


Şiiri çok mu ihmal ediyoruz son günlerde?

Heralde...

Türban "özgürlüğü", eklentiler ve derby arasında kalmış yaşamlar...

Şiire yer yok.

25 Şubat 2008 Pazartesi

Most Usefull iPhone Widgets

List of Most Usefull iPhone Widgets

You have your iPhone in your hands and now looking for the iPhone optimized applications to improve your iPhones capabilities.
Below is the list of most usefull iPhone widgets:

iPhoneMarks
Bookmark manager

POP Take Out
Feed reader for del.icio.us, Digg, Reddit, TailRank, and Newsvine.

iPhoneCNews
CNet news reader

Scrabble
Game

Ask a Word
Ask a Word to Thesaurus, Dictionary, and Encyclopedia

RDM+
Complete access to your remote PC from anywhere

iTweet.net
Tweeter for iPhone

myFUNAMBOL
Get email on your mobile phone from any of your email accounts

ApolloIM
Instant Messenger Client for iPhone

iFM
Search music hosted on the internet

Grabb.it
Music

iPhone Guitar Tuner
Tuner for iPhone

reQall
Task scheduler

PogoNotes
Take and file your notes

The Onion
The Onion designed for iPhone

Boopsie
Search and reference aggregator functioning with several search engines and reference sources.

Notes
After you type your lists , then the iPhone shows them to you hierarchically where you can check off tasks.

Blackjack (rv6)
Game

Stomp'em
Game

Word Snake
Game

MasterMind
Game

iMoon
Phases of the Moon

iPhone Quiz
Quizes

iPhone-Golf
Game

Hair Day Puzzle
Puzzle

Othello
Game

Knock Out!
Game

Books.app
eBook reader

Mobile Money
Finance

Kompoz
Social environment for musicians

Ovulation Calendar
Shows your monthly ovulation cycle.

BMI Calculator
Body Mass Index calculator

Enophi
RSS reader

Belfry SciCalc
Scientific Calculator for iPhone

Converter
Converter for iPhone

meebo
meebo for iPhone

Whois
Whois for iPhone

MacRumors Mobile Edition
MacRumors for iPhone

Facebook
Facebook for iPhone

IM+ for Skype
Skype for iPhone

Box
Box for iPhone

Appleopolis
iPhone applications management



Sources and additional readings:

Scrabble - Within the Top 10 Free iPhone Word Games
Widgets on your iPhone
iPhone Widgets
iPhone widgets Gallery
Unreleased iPhone Widgets?
Widgipedia
Super Cool iPhone Widgets

Related articles in Telif-Tercüme:

TopTen Free iPhone Word Games / iPhone İcin Bedava Kelime Oyunları
40 Free iPhone Games / 40 Bedava iPhone Oyunu

23 Şubat 2008 Cumartesi

Özgünlük Mü Özgürlük Mü?



Bloglarda Alıntı Çalıntı Tartışması Üzerine -2-

Özgünlük Mü, Özgürlük Mü?

Özgünlük "özgün olma durumu" olarak tanımlanıyor TDK sözlüğünde.
Özgün ise şöyle tanımlanmış:

1 . Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal:
"Eskinin doğa ile uyuşan, özgün yapılarını yıkıp yerine yabancı, öykünme, yaratıcılıktan yoksun yapılar dikerek çirkinleştirdik."- N. Cumalı.

2 . Bir buluş sonucu olan, nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan:
"Özgün biçim."- .

3. Çeviri olmayan, asıl olan (metin).
Kaynak

Özgürlük, özgür ise şöyle:

1 . Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, şarta bağlı olmayan, serbest, hür:
"Muallim Naci'den önceki çevirmenler de çok özgür bir çeviriden yanadırlar."- S. Birsel.

2 . Yönetim bakımından yabancı bir gücün etkisi altında bulunmayan, başka bir yönetime bağlı olmayan, bağımsız, hür (ulus, ülke).

3 . Kendi kendine hareket etme, davranma, karar verme gücü olan.

4 . Tutuklu olmayan, hür.

5 . Başkasının kölesi olmayan, hür.

6 . Siyasi bir güç tarafından denetlenmeyen, engellenmeyen:
"Özgür basın. Özgür girişim."- .
Kaynak

Tanımları çarpıştırdığımızda özgün olanın özgür olamayacağı gibi bir sonuç çıkabilir. Çünkü özgün, bazı koşullarla sınırlıdır.

Özgür olan ise özgün olma koşullarından en az birini yerine getirmiş demektir. Çünkü özgür, "herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, şarta bağlı olmaz", "denetlenemez ve engellenemez".
Ancak özgür biri özgün olmayı seçebilir. Özgür olmayan özgün olmuşsa bu rastlantısaldır.

Bir blog yazarı, o zaman, özgür olduğu ölçüde özgün olabilir.

Özgür olan istediği zamanı ayırabilir kendine.
Özgürün zaman sorunu yoktur.

Özgür olan istediği konuda yazabilir.
Para kazanma derdi yoktur.

Özgür olan istediği konuda bilgilenebilir ve yazmakta olduğu konuyu zenginleştirebilir: Vakit ve nakit sorunu yoktur.
........
Ve hala özgünlüğe ulaşamamış olabilir.

Çünkü özgünlük yukarıda sayılanlara ilave başka nitelikleri de gerektirir.
Vaktiniz, naktiniz var veya yokluğunu sorun etmiyorsunuz, bilgiye ulaşma kaynaklarınız var, bilginiz var
Özgürsünüz.
Ama tanımı gereği "benzerlerinden ayrı ve üstün olan" bir yazı veya blog ortaya çıkmamış olabilir.

Ve belki siz tüm özgür olma koşullarına sahip olsanız bile yaşamınız boyunca özgün tek bir yazı yazamayabilirsiniz.

Resim yapıyorsanız yüzlerce resim üretseniz bile özgün tek bir resim yapamayabilirsiniz yaşamınız boyunca.

Kovboysanız kaçınız Red Kit kadar özgün olabilir? ( Bir ufaklığa torpil yapıp onun bir yazısını okumanızı önereyim: Red Kit - Lucky Luke Sever Misiniz? )

Demek özgür olmak da yetmiyor özgün olmak için. Başka niteliklerin de özgürlük ile birarada bulunması gerekiyor.

Bu durumda bir blog yazısının özgün olabilmesi için blogçunun ilk önce özgür olma koşullarının varlığı gerekiyor.

Kaçımız özgürüz?

Nedir bu özgün yazı, telif hakları tartışmaları, küsmeler, sertlikler....
Yazım kurallarına, ahlak kurallarına uyalım.
Yetmez mi şimdilik?



İlgili diğer yazı:

Bloglarda Alıntı Çalıntı Tartışması Üzerine


Özgünlük
üzerine söylenenler:


“It has bothered me all my life that I do not paint like everybody else.”
Henri Matisse
"We are each gifted in a unique and important way. It is our privilege and our adventure to discover our own special light."
Mary Dunbar
"As we grow as unique persons, we learn to respect the uniqueness of others.”
Robert H. Schuller
“It is the child in man that is the source of his uniqueness and creativeness, and the playground is the optimal milieu for the unfolding of his capacities and talents.”
Eric Hoffer


Bloglarda Alıntı Çalıntı Tartışması Üzerine


Son günlerde bloglardaki alıntı - çalıntı tartışması depreşti yine.
Bu yazıda önce kimler ne demiş ona bakalım, sonra biz geçen aylarda en tepeye koyduğumuz "Okuyuculara Not" ötesinde birşeyler diyebilir miyiz, ona bakalım.

İzleyebildiğim kadarıyla ateşi ilk yakan "Güneşin Tam İçinde" oldu.
(ç)Alıntılama Sanatında Zen! adlı yazısında fikri mülkiyetin önemine değindi. Değinmekle kalmayıp bu konuda yorumlarda gelen sorulara aydınlatıcı cevaplar verdi. Sonra gelen bazı yorumlara küserek yazmayı durdurduğunu açıkladı.

Onu küstürenlerin başında Blog ve Wolkanca geliyor.
Gerek "(ç)Alıntılama Sanatında Zen!" adlı yazıya yazdığı yorumlarla gerekse Alıntı adlı yazısında, ki aslında (ç)Alıntılama Sanatında Zen!'in yazılmasına sebep olmuştur, önemli olanın bir bloğun okunabilirliği olduğu, çalıntı bile olsa bir yazının çalan aracılığıyla dahi okunmasının ve daha çok kişiye ulaşmasının önemli olduğunu vurguluyor.

Diğerleri doğal olarak bu iki kutup arasında yer alıyorlar.

Gürkan'ın Blogger Alanı:
Gürkan "Blogda Bir Sanattır" adlı yazısında (başlıktaki ve aşağıdaki yazım hatası heralde dalgınlığa gelmiştir, "...çünkü En önemlisi Türkçe doğru kullanılmalı" diyor.) " Gerekmedikçe alıntı yapılmamalı, yaparsakta çok olmamalı.
Alıntı yaparken kaynak belirtilmeli." diye görüşlerini açıklıyor.

Bir Titreğin Güncesi:
"Bir Blogcunun Anatomisi" adlı yazıda haklı olarak çıkan tartışmadaki zaman zaman düzeyin düştüğüne vurgu yapıyor. Alıntı çalıntıya dönse bile Google affetmez diyor.

Eda Suner ise Blog ve Wolkanca'ya yazdığı yorumda Blog ve Wolkanca'ya hak veriyor: " ...süper bir yazı olmuş ellerine sağlık, sonuçta amaç okunmak neyin eğitiminden bahsediliyor ki! insanların eğitim düzeyi ne olursa olsun öyle yada böyle okutabiliyorsak yazdıklarımızı gerçek başarı budur..."diyor.
Daha sonra Güneşin Tam İçinde' ye yazdığı yorumda ise fikri mülkiyetçi oluyor.

Diğer yorumcuların her iki yazıya yazdıkları yorumlarda fikri mülkiyetçiler sanki daha ağır basıyor. Alıntı çalıntı farketmez, zaten kim özgün yazıyor ki diyenlerin sayısı biraz daha az.

Bu konuda daha önce yazılmış yazılar da var hiç kuşkusuz, şimdilik sadece en güncel olanları yukarıya alındı.

Bu bloğu bulup, yazının burasına kadar geldiyseniz eğer, en tepedeki "Okuyuculara Not"u da okumuşsunuzdur diye kabul ediyorum. Çalıntı ,alıntı, özgün, telif,... kavramlarının blogçular tarafından sıklıkla kullanılması ve kimi blogçuların kendilerini sadece özgün ve dokunulamaz yazılar yazdıklarını ima etmeleri canımı sıkmıştı. Hatta biri mail atıp yazılarımdan bazılarının aynen kopyalandığını bana ihbar etmişti.
Notta belirtilen "görülen lüzum" budur.

Kopya, biliyorum, olumsuz bir sözcük. Ama - tepkileri üzerime daha az çekmek ve tartışmayı ana ekseninden kaydırmamak için kendimden örnek veriyorum - ben ne yapıyorum ki sanki? Oradan, buradan kopya etmek değil mi yaptığım? İsteyenler de üzerlerine alabilirler bunu. İstemeyen de kopya çekmediğini iddia etmekte ısrar edebilir.
Bir adım öteye gidelim: Kopya olumsuz, insanı rencide ediyor diyelim ve bunu başka bir sözcükle değiştirelim: Paylaşım.
Bir yerlerden öğrendiklerimi başkalarıyla paylaşmamda ne gibi bir ahlaki sorun olabilir? Hukuki bir sorun olabilir?

Birebir kopyala yapıştır yöntemini ilkesel olarak benimsemesem bile (Birebir kopyala yapıştır hiç tartışmasız bir kötüniyet içerir, o sebeple ilkesel olarak karşıyım)
ve bu yazının kapsamına girmese bile, diyelim ki birebir kopyalandım. Eğer özgün bir yaratıysa bu kopyalanan zaten kopyalayanın eline yüzüne bulaşacak ve kopyalandığı sırıtacak ve ona birşey kazandırmak yerine kaybettirecektir. Yazım yeterince özgünse zaten okuyan bunun kimin tarafından yazıldığını tahmin edecektir.
Yaratılan özgün birşeyi ise siz isteseniz de çalamazsınız. Çaldınız diyelim, yasalar vardır. (İçerik kralsa, telif hakları onun kalesidir)


Aslında tüm bu tartışmalar bir üretim ilişkileri toplamından bir diğerine geçiş aşamasında olduğumuzu farketmememizden kaynaklanıyor:

Bilgi hızla anonimleşiyor.

Sanayi dönemi alışkanlıkları ve yasal düzenlemeleri ile yeni gelenin arasında sıkışıp kalınıyor.
Bu kargaşa içinde ise kimileri neredeyse hırsız kimileri ise neredeyse özgün yaratıcılar olarak karşımıza çıkıyor. Çoğunlukla ikisi de doğru değil.
Yaratıcı değil, üretici olduğumuzu varsayalım; hepimiz de toptan özgün sanatçılar ya da düşün adamları değiliz ya...
Bir kere, üretilen hiçbirşey ( fikri ya da maddi) tamamiyle üretene ait değildir.
Sadece bir kısmı üretene ait olabilir.

Telif haklarına duyarlı arkadaşlarımızın da yazıları dahil olmak üzere bloglarda yayınlanan yazıların ne kadarının özgün olduğunun kararını size bırakıyorum.
Örneğin, bir eklenti üzerine yazmak, daha doğrusu bir veya birkaç yazıdan tercüme ederek ve biraz yorum katarak yazıyı kotarmak, haberleri duyurmak özgünlük müdür ve bu yazıdan yararlanılmışsa bir suistimalden nasıl söz edilebilir?

Piyasa ekonomisi çerçevesinde "ne yaparsan yap parayı kap" anlayışı ile bloglayan arkadaşlarımız hiç de özgün olmayan yazılarının başkaları tarafından kullanıldığını görünce küplere biniyorlar. Sanki yazdıklarını kendileri yaratmışlar...Sonuç itibariyle derleme ve varsa birkaç yorumdan oluşan yazılardır çalıntı yapıldığı iddia edilen yazıların büyük bir çoğunluğu. Photoshop ile bir kaç saniyede yapılan değişiklikler ile özgün resimler de elde edilebiliyor, telif haklarından sıyrılabiliniyor!

Ve sanmayın ki bu konular sadece Türkiye ile sınırlı. Dünyanın en ünlü blogçularından biri bloglama yöntemini sayfasında şu şekilde ifşa ediyor:" Bir yazıyı yazmam 10-15 dakika sürer. Sevdiğim bir makaleyi açarım, okurum ve onu kendi ifadelerimle yeniden yazarım..."

Bizde yapılandan farklı mı?

Ve sakın sanmayın ki derleme tipi yazıları ve yazanları, emeklerini küçümsüyorum. Yapılacak olanlar yapılıyor.
Ve biliyorum ki bu tip yazıları yazanların bir bölümü ilerleyen yaşlarında özgün yapıtlar da ortaya çıkaracaklar.

Ve şimdi Adsense tıklamalarından kazandıkları parayı gülümseyerek hatırlayacaklar.

Pek de uzak sayılmayacak bir gelecekte yeni üretim ilişkilerine ve onun toplumsal düzenlemelerine tanık olacağız.
Yeni üretim yeni para kazanma yollarını biçimlendirecek, hukusal düzenlemeleri şu anda bize belki de anlamsız gelebilecek yeni "telif-hakları" kavramını oluşturacak.

O günler gelinceye kadar doğal olarak bir toz duman olacak ortamda.
Onu da özeleştiri, ahlaki yaklaşımlar ve hoşgörü ile aşabiliriz diye düşünmek istiyorum.
Paylaşım anahtar sözcük olmalı.

Sırf sevinelim diye; belki yazılarda bağlantılı kaynak göstererek işe başlayabiliriz.
(Kaynak göstermek özü itibariyle ahlaki, öznel bir tercihtir; gösterirseniz sevinir, göstermezseniz üzülmeyiz. bkz. Okuyuculara Not)



İlgili diğer yazı:

Bloglarda Alıntı Çalıntı Tartışması Üzerine -2-
Özgünlük Mü, Özgürlük Mü?

22 Şubat 2008 Cuma

50 Directories With Good Google Page Rank Yüksek Google Sayfa Değerli 50 Bedava Dizin


50 Directories With Good Google Page Rank - Submit Your Blog For Free With No Reciprocal Link Needed

Bloğunuza Yüksek Google Sayfa Değerli ve Karşılığında Link Vermeniz Gerekmeyen 50 Bedava Dizin





If you are building links for your blog to improve your Google Page Rank and Search Engine Position, submit your blog to these 50 Directories for free. The list is sorted according to their Google page rank. And the best part of it is that there is NO NEED FOR A RECIPROCAL LINK.
.........................
Kaynak: Blogging Mix

============================================

Yüksek Google Sayfa Değerli ve Karşılığında Link Vermeniz Gerekmeyen 50 Bedava Dizin

Bloğunuzun Google Sayfa Değerinizi ve arama motorlarındaki konumunuzu geliştirmek için bağlantı bulma peşindeyseniz aşağıdaki 50 dizine bloğunu kaydettirin.

Liste Google Sayfa Değerine göre yukarıdan aşağıya doğru sıralanmıştır.

İşin en güzel tarafı da karşılığında bağlantı vermeniz gerekmiyor.

Bloğunuzu dizinlere kaydettirirken bloğunuzun içeriğine en uygun, arama motorlarında bulunmak istediğiniz anahtar sözcükleri kullanın.

  1. DMOZ - (8)
  2. Jayde - (6)
  3. My Green Corner - (6)
  4. The Living Link - (6)
  5. Can Links - (5)
  6. Search Sight - (5)
  7. Free Website Directory - (5)
  8. Miri Black - (5)
  9. Niche Listings - (5)
  10. Esearch Research - (5)
  11. Master Moz Directory - (5)
  12. Domaining - (5)
  13. Londovor - (5)
  14. The Shoppings - (5)
  15. Ldmstudio Directory - (5)
  16. Directory Dice - (5)
  17. SEO Court - (5)
  18. Publimix Directory - (5)
  19. Arakne Links - (4)
  20. Dir Submission - (4)
  21. Websites Promo Directory - (4)
  22. Environment Page Directory - (4)
  23. Directory Vault - (4)
  24. Little Web Directory - (4)
  25. Directory 365 - (4)
  26. 123 Hit Links - (4)
  27. A List Sites - (4)
  28. Sam’s Directory - (4)
  29. Creative Agency - (4)
  30. Prolink Directory - (4)
  31. All Link Directory - (4)
  32. Zunch Directory - (4)
  33. One Mission - (4)
  34. Wiki Web - (4)
  35. Xakami Directory - (4)
  36. Anaximander Directory - (4)
  37. Invo Website Link Collection - (4)
  38. Making Money Library - (4)
  39. 474 Directory - (4)
  40. Name Directory - (4)
  41. YHAY Directory - (4)
  42. Ask Bee Directory - (4)
  43. Monster Directory - (4)
  44. Spongy Web Directory - (4)
  45. PakAd Trader - (4)
  46. Treshella - (4)
  47. Dream Submitting Directory - (4)
  48. Exo Spy Directory - (4)
  49. Nick’s Year Directory - (4)
  50. Name Directory - (4)

17 Şubat 2008 Pazar

CRM Customer Relationship Management Müşteri İlişkileri Yönetimi


CRM Customer Relationship Management
Müşteri İlişkileri Yönetimi


CRM is the abbrevation of Customer Relationship Management.
It is an integrated information system that is used to plan, schedule and control the presales and postsales activities in an organization. CRM embraces all aspects of dealing with prospects and customers, including the call center, sales force, marketing, technical support and field service. The primary goal of CRM is to improve long-term growth and profitability through a better understanding of customer behavior. CRM aims to provide more effective feedback and improved integration to better gauge the return on investment (ROI) in these areas.
Below is the list of free CRM software.
Kaynak

CRM = MİY = Müşteri İlişkileri Yönetimi
Bu sistem ile müşteri takibi yapmak, müşterinin özelliklerini toplayarak uygun tüketim kalıplarını belirleyerek müşteri olan ilişkiyi bir başka deyişle alış verişi sürekli kılmak amaçlanır.
Ekşi Sözlükteki bir tanım ilginç:

a) hergün evinize giderken, mahalle bakkalının sizi uzaktan görüp alacağınız ekmek ve sigarayı tezgahın üstüne hazırlamasıdır.
(bu da yazılım için iyi bir örnektir aslında)
b) bir süpermarket, çocuk bezi alan babaların mutlaka yanında bira aldığını da tespit eder. bunun üzerine yazılımlarına bir ekleme yaparlar. böylece, bira almadan yalnızca çocuk bezi almış bir erkek varsa kasada, kasiyerin ekranına "birayı hatırlat" ibaresi çıkmaktadır. böylece bira almayı unutan erkeklere bira satmayı başarırlar.
evde eşi çocukla uğraşırken, baba ise bira ve televizyon yapmaktadır.
Kaynak


Açık kaynaklı CRM yazılımları aşağıya listelenmiştir.

SellWinCRM

Turquoise CRM

SourceTap CRM

XRMS CRM

Daffodil CRM

SugarCRM

Hipergate

Keen CRM/ERP

CiviCRM

Tustena CRM

CitrusDB

Anteil

OpenCRX

OpenCRM

Additional Readings / İlgili Yazılar:

http://www.customerthink.com/
CRM: Müşteriye Dair Her Şey
What Comes After CRM?
Understanding the R in CRM

Related Books / İlgili Kitaplar:

Handbook of CRM: Achieving Excellence through Customer Management: Achieving Excellence Through Customer Management
The Ultimate CRM Handbook: Strategies and Concepts for Building Enduring Customer Loyalty and Profitability
Customer Relationship Management: The Bottom Line to Optimizing Your Roi (NetEffect)
Complaint Management: The Heart of CRM

SON YAZILAR / RECENT POSTS